Translate

19 Aralık 2013 Perşembe

Bebeklerde burun tıkanıklığı nasıl temizlenir?

  Yetişkinlerde burun tıkandığında rahat nefes almak için burun sümkürülür,temizlenir,açılır ve rahat nefes alınır.Fakat bebekler sümkürmeyi bilmezler.Dolayısıyla da nefes almakta güçlük çekerler ve gece bu yüzden sık sık uyanırlar.İki gündür iki buçuk aylık kızımın bu rahatsızlığı ile uğraşıyoruz.İlaç kullanmadan bebeğimizin burnunu nasıl açarız?
Öncelikle bir burun aspiratörü edinmemiz gerekir.ben NoseFrida'nınkini aldım. Otribebe yada Chicconun'kileri kullananlar da çok memnun.Hemen yanında bulunan serum fizyolojik denilen burna damlatılan sıvıdan aldım.Hiçbir yan etkisi olmadığı için istenilen sıklıkta kullanılabiliyor.Eczanelerden kolayca temin edebilirsiniz.son olarak da okaliptüs yağı aldım.Bunu da aktarlardan kolayca bulabilirsiniz.Şimdi tüm bunları nasıl kullanıyoruz onu anlatayım.Öncelikle bebeğimizin burnuna 2-6 damla serum fizyolojik damlatıyoruz.Serum fizyolojik burun içini yumuşatıp,kuruluğu önlüyor.Bir iki saniye bekledikten sonra burun aspiratörünün bir ucunu resimdeki gibi bebeğin burun deliğine fazla içeri sokmadan koyuyoruz,diğer ucunu da kendi ağzımıza.Ve var gücümüzle nefesimizi içimize çekiyoruz.Korkmayın sümükler ağzınıza gelmiyor.İçerisinde filitre var.Burnu açılan bebenin rahat uyuması için de okaliptüs yağından yatağının kenarına,bebeğe yakın fakat temas edemeyeceği bir yere 1-2 damla damlatıyoruz.Okaliptüs yağı nefesini açan,rahatlamasını sağlayan,mentollü şeker gibi kokan bir yağdır.kokusu çok keskin,kendisi uçucudur.Dolayısıyla damlatıldığı zeminde leke bırakmaz.Bebelerimiz rahat uyusun.Biz de dinlenelim inşallah..



17 Aralık 2013 Salı

Bebeklere nasıl kitaplar okunmalıdır?

 Bebekler emniyetli,duygusal ve bilişsel ihtiyaçlarına cevap verecek,onları kucaklayacak,onlarla konuşacak,onlara şarkı söyleyecek,onlara kitap okuyacak kişilere ihtiyaç duyarlar.Tüm bunlar onların beyinlerinde yeni bağlantılar kurulmasını ve gelecekteki öğrenme yeteneklerinin artmasını sağlar.ilk yıllarında ender kitap okunan bir bebek dilin inceliklerini kavramakta zorluk çekebilir.
 Peki nereden başlamalıyız?nasıl kitaplar seçmeliyiz?Bebekler dünyayı,ellerine aldıkları nesneleri ağızlarına götürerek tanırlar.Çoğu ebeveyn bebeklerinin ağızlarından bu nesneleri alır.Halbuki sağlık vs. sebeplerden ötürü tehlike arz etmiyorsa bu tecrübeyi yaşamalarına,nesneleri tanımalarına izin vermeliyiz.Zaten biz ne kadar engellersek engelleyelim onlar bulduklarıni her firsatta ağızlarına alacaklardır.Bu sebepten onlara alacağımız kitaplar dayanıklı olmalıdır.Kalın kartondan veya bezden,bol resimli,az yazılı...
 Bunlar bizim aldığımız bez kitaplar.Kolayca eline verebileceğiniz,yırtılacak endişesi olmadan rahatça kullanabileceğiniz türden.Şimdilik eline nesneleri alacak yaşta olmadığı için sayfaları ona göstererek ben okuyorum.Kalın kartondan da kitaplarımız var.Birkaç tanesiyle başladık.Bebekler tekrardan hoşlanırlar.Tekrarla öğrenirler.Bu yüzden sık sık okunan kitabı değiştirmek yerine haftalarca aynı kitapları bıkmadan okumak gerekir.
Bunlar da uyku kitaplarımız. Yatmadan önce okuyoruz.Henüz bizim uyku eğitimi vermemiz için erken.Fakat ilerleyen zamanlarda bir rütin oluşturmak adına bunlar işimize yarayacaktır.



9 Aralık 2013 Pazartesi

bebeğimin el-ayak izi hatırası

Hepimiz bebeklik resimlerimize,hala duruyorsa kıyafetlerimize,oyuncaklarımıza bakmaktan çok büyük bir zevk alırız.çocukluk anılarımızın anlatılması,geçmişe giden yolculuğu dinlemek çoğu zaman hoşumuza gider.Bu blog da bu amaçla açıldı.Sen büyüdüğünde kendi yolculuğunu okuyabil diye...Söz uçar yazı kalır diye..Belki başka annelere fikir olur diye..ve belki sen de anne olduğunda burdan faydalanırsın diye...

                                        

Bende sana, bakarken gülümseyebileceğin bir şey daha bırakmak istedim İnci tanem..Bir ay bir haftalıkken yaptığımız el,ayak izin...Seni çok seviyoruz ...
      Ana maddesi kil olan bu hamurun hazırlanışı çok basit..Paketin içerisinde herşey hazır olarak mevcut zaten.

Ben bu adresten temin ettim..

8 Aralık 2013 Pazar

Bebeklerde renk algısı

Yeni doğanların dünyaya yorgun geldiğini ve ilk günlerde sürekli  uyuduklarını görürüz.uyanık oldukları zamanları da iyi değerlendirip beyin gelişimi için neler yapabiliriz diye düşünürüz. ilk olarak göz teması kurarak iletişime geçmeye çalışırız.Araştırmalar onlarla ne kadar çok iletişim kurarsak o kadar beyin hücrelerinin birbirleriyle bağlandığını dolayısıyla da beyin gelişiminin sağlandığını bunun da gelecekteki öğrenme yeteneklerini arttırdığını göstermektedir.Fakat  yeni doğanlar yakın nesneler üzerine baktığında odaklanma yeteneğine sahip değildir.Bu yüzden de beyin gelişimi için gerekli olan renkli nesnelerle de pek ilgilenmezler.Peki ilgilendikleri zamana kadar beklemek mi gerekir..hayır...parlak renklere karşı duyarlıdırlar.Siyah,beyaz,kırmızı gibi kontrast renklere pekala da bakıp,ilgilenirler.
Yukarıda kızım doğmadan önce onun için hazırladığım oyuncaklar ve kitabı var.pandayla,kitabı internetten aldım.Küple,topu ben yapıp yatağına astım


Kızım daha birkaç günlükken hastanede kitabına bakıyor.Birkaç dakika gözlerini ayırmadan bir sayfayla ilgileniyordu.Şimdi iki aylık ve uyandığı zaman sabahları ağlamadan dakikalarca kitabıyla ve başına asılan oyuncaklarıyla ilgileniyor.Kitapla pandayı amazondan aldım



Gün içerisinde o kitabına bakarken sayfalardaki şekillerle ilgili hikayeler anlatıyorum.Bu da bebeğinizin kelime hazinesinin gelişmesine,odaklanma süresinin uzamasına,görme yetisinin gelişmesine,sizinle olan iletişiminin gelişmesine imkan sağlar.Hakikaten doğduğundan beri kullandığımız bu kitap onunla daha kaliteli vakit geçirmemi sağladı.Çoğu ebeveyn yenidoğanları sadece emzirme,alt değiştirme,gaz çıkarma gibi temel ihtıyaçlarını karşılama olarak görür;bebekler yürümeye ve konuşmaya başlamadan önce onlarla iletişime geçilemeyeceğini düşünür.Veya bunu çok önemsemez.Oysaki araştırmalar bebeklerin yaşamının ilk altı ayının sosyalleşmeye en açık olduğu zamanlardan biri olduğunu ortaya koymuştur.Bu yüzden yüzyüze iletişim onların beyin gelişimi için çok gereklidir.İletişim kurulmadığı takdirde onları bu önemli deneyimden mahrum bırakmış oluruz.Bu kitap kızımla iletişime geçmemi,hikayeler uydurarak onunla güzel ve uzun vakit geçirmemi kolaylaştırdı.Başka kitaplar da okuyorum Bu ara renkli sayfaları da göstermeye başladım ama şimdilik look look kitabına baktığı gibi bakmıyor.Kafasını çeviriyor,ilgi göstermiyor.Bende o yatağındayken gözlerinin içine bakarak okuyorum.Bir gün gelir onlarla da ilgilenir diye bekliyorum.Kitap okumak bir alışkanlıktır ve çok küçük yaşlarda başlanmazsa malesef çocuklarımız bu alışkanlığı kazanamazlar.Vizyonu,hayal gücü gelişmiş;olaylara farklı açılardan bakabilen,kendini düzgün ifade edebilen,çağa uygun evlatlar yetiştirmek istiyorsak bunu onlara mutlaka kazandırmamız gerekir...