Translate

15 Haziran 2015 Pazartesi

Yolculukta Küçük Çocukları Oyalama Sanatı

Okullar kapandı.İşimiz bitti diyemiyorum malesef seminer dönemimiz başladı ve ben annemin İstanbul'a evine gitmesiyle okulun son haftasını yani geçen haftayı İnciyle beraber okulda geçirdim.Semineri de geçireceğim.20 aylık bir çocukla hernekadar ders olmasa da okulda olmak, idari işleri halledebilmek oldukça yorucu oldu ama bitti dedik.Hadi yorucu bir yılı kapattık gezelim dedi öğrencilerim.Uzungöl'e pikniğe gidelim hocam dediler..Ooo süper teklif kaçıramazdım bunu.Tek engelimiz yağmur olurdu.O da hava durumunda yağmur görünmeyen bir güne denk geldi:).Büyük bir servis arabası kiralandı.18 öğrenci ben ve müdüre hanım Uzungöl'e uzuuun bir yola çıktık.2 saatlik yol aslında bakmayın uzun dediğime.Küçük bir çocukla yolculuğunuz bazen 15 dakika da olsa uzuuun olabiliyor.Çocukla yolculuğun zor olduğunu bildiğim için yanıma İnci'yi oyalayabilecek her türlü tedbiri aldım.Bakterilerin yeni bir antibiyotik çıktığında ona göre bağışıklık geliştirip tedbir alması gibi ben de bir yerlere gide gele yeni taktikler,tedbirler geliştirir oldum.Annelik taktik geliştirmekmiş.Her çocuk biriciktir ama çocuklarda da genel geçer doğrular vardır hiçbirisinin hayır diyemeyeceği.Bizim mümkün mertebede çocuğu oyalamak adına yanımıza aldıklarımız:
1-Birkaç gündür ortaya çıkarmadığınız ama çocuğunuzun favorisi olduğunu bildiğiniz oyuncağı:Biz Memiş adını verdiğimiz aslında Susam sokağının Eddy'si olan oyuncağımızı aldık.İnci'nin arkadaşı.Kitap okurken dahi kitapta aaa bak bu ayılar,su aygırıları arkadaşlarmış dediğimizde bütün odaları arayıp Memiş Memiş diye sayıkladığımız buaralar olmazsa olmazımız.
2-Sesli  kitap:İki türlü sesli kitap var.Birincisi arabanın müzik çalarında dinlediğimiz.İkincisi düğmesine bastığınızda şarkılar,hayvan sesleri,hikayeler dinlediğiniz.Her ikisi de hayat kurtarır.Biz topluca lise öğrencileriyle beraber gittiğimiz için ikinci kitabımızı yanımıza alalım dedik.Unutmayın en önemli kural uzun zamandır bu kitabını görmemiş olması.(Yanlız bu kural ikinci için geçerli.Birincisi için daha önce dinleyip sevdiği ve yanınızda yedek daha önce hiç dinlemediği bir kitap alırsanız işinizi riske atmamış olursunuz)Neden?Çocuklar eşyalarından,oyuncaklarından çabuk sıkılır.Hele hele elektronik oyuncakların ömrü birkaç gündür.Hernekadar elektronik oyuncaklara şiddetle karşı çıkan ve verilen paralara acıyan biri olsam da bu elektronik kitap gittiğim yerlerde ve yolculuklarda bir müddet hayatımı kurtardığı için sadece bu amaçlarda yanımda taşırım.Evde eline vermem ki sıkılıp bıkmasın.Yoksa boşuna yanımızda hamallığını yapmaktan öteye geçmez,amaca hizmet etmez.
3-Tüm zamanların kitabı:Her daim okuduğunuzda,resimlerini gösterdiğinizde keyif aldığı kitabı.Burda resmi yok ama İş bankası yayınlarından Mutlu suaygırı bizimkisi.
4-Daha önce görmediği ama bunu çok sever diye düşündüğünüz bir kitap:Her çocuk farklıdır.Zevkleri,ilgi alanları.Örneğin sizin çocuğunuz dinazorlara ilgi duyuyordur o ara.O zaman onu alırsınız ya da iş makinalarını seviyordur.Ona göre bir kitap seçersiniz.İnci hayvanlara çok meraklı buaralar.O yüzden ok işaretli yerlerden çekip hareket eden hayvanların olduğu bir kitabı yanımıza aldım.
5-Sağlıklı atıştırmalıklar:Envai çeşit kuruyemiş,evde doğrayıp hazırladığınız meyveler,kuru meyeler bu gruba giriyor.Çocuklarınızın bunları iştahla yemesini istiyorsanız evvela onları şeker,çikolata,dondurma gibi sunu şeker ve glikozla yapılmış gıdalarla tanıştırmamış olmanız gerekiyor.Çocukların hafızaları fil gibidir.Bir kere tadını almaya görsünler bir daha hiçbirşey eskisi gibi olmaz.Çünkü bunlar meyveden daha tatlıdırlar.Meyvelerin şekeri bunların yanında yavan kalır,çekiciliğini yitirir.
6-Çocuk dergileri:Daha önce hangi dergileri aldığımızı miniklere dergiler yazımda paylaşmıştım.Bu dergilere bir yenisi daha eklendi.
Harikulade olan bu dergiyi de çok beğendim.Lakin dergi 8 yaş ve üzeri için.Sizin de dergi manyağı bir çocuğunuz varsa içinde çocuk olan her dergi mübahtır:)Ve tabiki bu dergiyi de görmemiş olsun.
7-Daha öncesinde böyle bir yolculuğa çıkacağınızı,nereye gideceğinizi çocuğunuza muhakkak anlatın:Çocuklar,bebekler anlamaz zannederiz bu gibi detaylar biz yetişkinlere önemsiz,angarya gibi gelir.Ama çocuk bir bireydir.Düşünsenize biri size hiçbirşey söylemeden üzerinizi değiştiriyor,çanta hazırlıyor ve sizi kolunuzdan tutup biryere götürüyor.Ne hissederdiniz?Yetişkinler konuşarak tepki verir.Noluyoruz yahu?Nereye böyle apar topar?gibi de küçük çocuklar henüz kendilerini tam olarak ifade edemezler.En çok bildikleri tepkiyi ortaya koyarlar.AĞLAMAK.Çünkü bilirler ki bunu yaptıklarında bir yetişkin onlarla mutlaka ilgilenir.Ve tabi biz neoldu bu çocuğa neden ağlıyor ağlanacak ne var gibi sorularla boğuşuruz.Oysaki cevap basittir.Çocuklar rütini severler ve rütinin dışına çıkıldığında bu farklı rütine hazırlanmadıklarında rahatsız olurlar.

Tüm bunları yaptığınızda yolculuğunuz muhteşem rahat geçmeyecek.Baştan söyleyeyim.Adı üstünde çocuk onlar.Tepkileri,beklentileri elbette bir yetişkin gibi olmayacak.Seyahat bloglarında görüyorum bazen herşey güllük gülistanlık geçmiş gibi lanse ediliyor.Çocuklarla yolculuk muhteşem,harika gibi.Hiç samimi gelmiyor ne yalan söyleyeyim.Ve çocuksuz aileler,çocuk sahibi olmayı düşünen aileler bunları okuduklarında tıpkı eskiden benim de olduğum gibi herşeyi tozpembe zannediyor.Yukarda saydıklarımın hepsini yaptım yolculuğumuzda hatta Trabzonun doğa güzelliklerinin olduğu yerlerde durduk,arabadan indik,mola verdik böylece yolculuk 4 saat sürdü.Ama İnci yine de zor anlar yaşattı.Hatta serviste ablaları onunla ilgilendi,oynadı,Birara kendileri müzik açıp oynadılar.Bizim kız da ağlamayı durdurup şaşkın şaşkın ablalarını seyrettiyse de kafi gelmedi.Hareket etmeyi,özgürce yürüyüp birşeyleri keşfetmeyi seven her çocuk gibi İnci de serviste oturup yolculuğu seyretmeyi sevmedi.Tüm ailelerin kurtarıcısı I phone,I pad'e olan bakış açım malum olduğundan eline vermek aklımın ucundan geçmediyse de kızlar İnci'nin fotoğrafını çekip kendisine gösterince bizimki İncici İncici diye kendine bakmak istedi teli eline aldı.Yanlızca kendine baktı,gülümsedi.Telle ilgili başka birşey yapmasına ya da kızların yapmasına müsade etmedim.Despot anne.Öğretmen değil mi işte tabi diyerek beyinlerine kazıdılar.Olsun büyüyünce beni anlayacaklardır.Kimisi şimdiden hakverdi.Geleceğin bilinçli anneleri işte onlar.Tüm bu yorucu yolculuk sonunda havanın serin mi serin temiz mi temiz olduğu Uzungöl'e vardığımızda süt dökmüş kediye dönen kızım özgürlüğün tadını çıkardı ve istediği kadar yürüdü.Kendi gibi küçük çocukların yanına gidip arkaka arkaka(arkadaş) dedi.Etrafına gülücükler saçtı.Faytondaki atlara baktı peşlerinden koştu.Göldeki ördekleri inceledi.Ördek şarkısını söyledik beraber.Uyku saati gelince de bebek arabasında uyudu.Ben de doğanın keyfini çıkardım.Ertesi günü kollarımın fena halde ağrıdığını hissettimse de bir daha İnci'yle yolculuk mu?Evet kesinlikle.O yeni yerler görüp ufku genişledikçe,doğa ile iç içe oldukça ben yorgunluğumu,keyifsiz hallerini unutuyorum.Peki ya siz yolculukta nasıl tedbirler alıyorsunuz?