Translate

3 Mayıs 2015 Pazar

Çocuklarımızın Yaşam Alanları Nasıl olmalıdır?

Bilmem nedendir,anaokullarında ve evlerde çocuk odalarındaki duvarların böyle rengarenk,gerçekte dahi varolmayan çizgi film,masal karakterleriyle süslü püslü olması beni hep rahatsız etmiştir.Masallarda verilen gizli mesajlardan ötürü zaten biz bir çoğunu okumuyoruz.Yok Cinderella süslenir püslenir prense kendini beğendirir.Yok Pamuk Prenses,prensin onu gelip öpmesini bekler,dünyadaki en güzel kızdır falan.Kız çocuklarına beynini kullanma,güzel ol yeter demenin masal versiyonu bunlar.Bundan sebep bu kahramanlarla süslenmiş çocuk mobilyalarını da,oyuncaklarını da sevmem.Cinderella evleri,bebekleri vs. İnci'nin odasını düzenlerken bu hayali kahramanlardan arınık bir oda olsun istedim.Ve odanın nadiren derli toplu olduğu bir zamanı kollayıp fotoğrafladım.


Meraklı Minik dergisinin birinden çıkan çocuk kütüphanesi resmi öyle hoşumuza gitti ki,kitaplığımızın baş köşesine astık.İnci her gün resmi en az birkaç kez anlattırıyor.Kitap sevgisini aşılamak öylesine önemli ki bizim için bu resimler başucumuzda olmalı diye düşündüm.Diğer resim ise bir anaokulu ve kitap okuyan bir yetişkin.Aşkla şevkle onu dinleyen minikler.Vahşi hayvanları da arada sırada değiştirerek bir köşede bir kaç tane olsun istedik.Dünya haritasını da İncinin boyunun yettiği yere astık.Yandaki duvara da iki ayna yapıştırdık.Ara ara gider ayna karşısında kendi kendine konuşur.Şimdi efenim bizim işimiz bunlarla.İnci eğer resimlerdeki hayvanları gösterirse onlar hakkında konuşuyoruz,haritaya bakarsa ona gidiyoruz,yok kitaplığından bir kitap seçerse onu okuyoruz.Oyuncak çekmecesinden bir oyuncak alıp,onla oynamayı tercih ederse de kendi haline bırakıyoruz.Vahşi hayvan köşemizdeki hayvanları da ara ara değiştirdiğimizde duvarlarımız da çok dolu olup,göz yormuyor.Zaten duvarlarımızı İnci'nin sanat eserleri için saklıyoruz.Her nekadar daha sade bir halı istemiş olsam da renk,şekil algısında bir hayli işimize yarayan bir halı oldu.Birara bütün zamanımızı bu halı üzerinde geçirdik.En çok dikkat ettiğim şey odadaki herşeyin boyuna uygun olmasıydı.Okul öncesi çocukların kendine ait odalarında,özel alanlarında eşyalarının onların boyuna uygun olması,istedikleri vakit neyle oynamak istiyorlarsa onu seçmesi  ve  bir yetişkin yardımı olmadan kendinin alabilmesi  özgüvenli,kendine yetebilen çocuk yetiştirmek adına o kadar önemli ki...Bir kendimizi o miniklerin yerine koyalım.Bize ilgimizi çeken eşyalarla dolu bir oda verilse,çok beğendiğimiz bir kitabı,bir nesneyi almak istediğimizde hiç bir şekilde tek başımıza alamasak ne hissederdik?Çocuk bir bireydir.Kabul edelim ya da etmeyelim bizden doğmuştur ama bizden farklıdır.Her daim saygı göstermek boynumuzun borcudur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder